GEZİ REHBERİ

Allia'da Keşfedin

Kazdağları Allia Thermal Health & Spa

WEB SİTEMİZDEN REZERVASYON YAPIN FIRSATLARI KAÇIRMAYIN

  • Slide title

    Write your caption here
    Button

Kazdağları Milli Parkı


Kazdağı Milli Parkı, ülkemizin önde gelen turizm bölgelerinden biri olan güzel Edremit körfezinin kıyısında yer almaktadır.


Milli Park’ın güneyinde yer alan Güre kaplıcaları ülkemizin önemli termal merkezlerindendir. Milli Park’ın çevresinde Thebe, Killa, Khrysa, Anderia, Antandros, Pedosos ve Astrya yerleşim bölgeleri bilinmektedir.


Yakın çevrede 3 önemli antik kent bulunmaktadır. Bunlar Troya savaşlarından önce kurulmuş Edremit’e 6 km. uzaklıkta Adramyttion, dağın güneyinde Kaletaşı tepesinin üstünde kurulu Antandros ve Çanakkale il sınırları içinde yer alan Assos kentleridir.


Kazdağı’nın yabancılar tarafından en ilginç bulunan yanı ise mitolojideki “İda Dağı” efsanesidir.

Çanakkale Şehitliği


Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı Marmara Bölgesi’nin kuzeybatısında, Çanakkale ili sınırları içerisinde yer almaktadır.


Büyük bölümü Eceabat ilçe sınırındadır. 33.444 hektarlık alanı kaplayan Tarihî Alan sınırları içerisinde çok sayıda şehitlik, mezarlık ile müzeler ve anıtlar yer almaktadır.


Eceabat, Gelibolu Yarımadası’nın güneyinde Çanakkale iline bağlıdır. İlçenin doğusu Çanakkale Boğazı, batı ve güneyi Ege Denizi ile çevrilidir. Asya ve Avrupa kıtalarının birbirinden ayrıldığı geçiş noktalarından biridir.

  • Slide title

    Write your caption here
    Button
  • Slide title

    Write your caption here
    Button

Asos - Behramkale


Behramkale tescilli bir Osmanlı köyüdür. Assos Antik Kenti de bu köyün sınırları içindedir. Antik Assos Kenti bir volkan konisi üzerinde konumlanmıştır.


Akropol (yukarı şehir) ve güneye doğru inen teraslar üzerinde diğer yapılar vardır. Assos’un çevresi yaklaşık 4 kilometre uzunluğundaki surlarla çevrilidir. Şehrin iki ana kapısı olan doğu ve batı kapılarının önünde nekropoller vardır. En üst noktada yer alan ve tanrıça Athena’ya adanmış tapınak İÖ 525 yıllarına tarihlenir.


Agora, güney yamaçlarında teras üzerindedir. Kuzey stoası iki katlı, güney stoası dört katlıdır. Kısmen restore edilmiş tiyatro 5 bin kişiliktir. Yunan ve Roma dönemlerinde kullanılmıştır.


Assos antik limanı bugün gözde bir tatil mekanıdır. Kente ait arkeolojik buluntular; Boston Güzel Sanatlar Müzesi, Louvre Müzesi, İstanbul ve Çanakkale Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir.




  Troya Ören Yeri


Çanakkale’ye 25 km uzaklıktaki Tevfikiye köyü sınırlarındaki Troya, Dünya’nın en ünlü antik kentlerinden biridir. Troya’nın önemi Homeros’un İlyada ve Odyseia destanlarında geçen yer olmasında yatar. Bu destanlar batının ilk yazılı edebiyat ürünleridir. Troya’da yapılan kazılarda 9 kültür katının varlığı saptanmıştır. Erken dönemleri MÖ 3000 yıllarına iner. O dönemlerden günümüze bazı temeller ve seramik kalıntılarından öte bir şey kalmamıştır. MÖ 2500-2300 yıllarına tarihlenen Troya II ye ait en dikkat çekici buluntular ise Megaron denilen ev örneklerinin temelleri ile Schliemann’ın Priamos’un hazinesi diye adlandırdığı ve şimdilerde Rusya’da Puşkin müzesinde olan buluntu grubudur. MÖ 1700-1000 yıllarına tarihlenen ve Troya VI-VII dönemleri genelde Homeros’un Troyası ile özdeşleştirilir. Günümüze kalabilen ve testere dişi olarak adlandırılan yapı tarzıyla taştan surları dikkat çeker. Hellenistik ve Roma Dönemlerini kapsayan Troya VIII. ve IX. katmanlardan günümüze kalanlar ise hamam, odeion, tiyatro, bouleterion gibi mekanlardır.



Troya arkeolojik buluntuları, antik çağın en bilindik destanına konu olan efsaneleri ile dünya kültür mirasının önemli değerlerindendir. Zengin bir medeniyetin yeşermesine olanak sağlayan ancak bunun yanında pek çok saldırıya maruz kalmasına yol açan stratejik konumu, Troya’nın hem şansı hem de şanssızlığı olarak değerlendirilebilir. Avrupa ve Asya kıtalarını birbirinden ayıran boğazda yer alan Troya’nın tarihi kalıntıları ve arkeoloji dünyasında çığır açan buluntuları MÖ 3000 yılında başlayan parlak tarihinin mirası olarak gösterilir.


  • Slide title

    Write your caption here
    Button
  • Slide title

    Write your caption here
    Button

   Küçükkuyu - Yeşilyurt Köyü

 

Çanakkale‘nin güneyindeki Ayvacık ilçesi sınırlarında bulunan Yeşilyurt Köyü, Yunan mitolojisinde sıkça bahsi geçen Kaz Dağı’nın eteklerinde kurulu. Mitolojide İda olarak geçen Kaz Dağı, farklı öyküleriyle yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken bir bölge.


Afrodit, Hera ve Athena’nın katıldığı ilk güzellik yarışmasının yapıldığı Kaz Dağı, Yunan mitolojisinin en önemli figürü Zeus’un da doğduğu yer olarak biliniyor. Aşk tanrıçası Afrodit’in ilk kez aşık olduğu coğrafya, Yunan tanrılarının Truva Savaşı’nı izledikleri noktaya da sahip.


   Küçükkuyu - Zeytinyağı Müzesi

 

Türkiye'de türünün ilk örneği olarak Zeytinyağı "Fabrika - Müzesi" 2001 den beri yerli yabancı onbinlerce ziyaretçi ağırlıyor. Zeytin ve zeytinyağının kültürü o kadar derinlere iniyor ki, yazılmış tüm kutsal kitaplarda çeşitli şekillerde ifadesini buluyor. Ülkemizde bu kadar eski ve köklü bir kültürü olmasına karşın, bu ürüne ilişkin yazılı ve görsel malzemelerin yok denecek kadar az olması, Adatepe Zeytinyağ Müzesi'nin doğuşuna gerekçe oldu.


Küçükkuyu'daki tarihi sabunhane binası restore edilerek, bir yandan kuru baskı tarzında zeytinyağı üretimine devam edilirken, öte yandan civar köylerden toplanmış zeytin, zeytinyağı ve sabun üretimine ilişkin çeşitli araç -gereç ve aksesuarlar fabrika binasında sergileniyor.


Müzede eski zeytinyağı presleri, zeytin toplama aletleri, taşıma ve saklama kapları, çeşitli folklorik objeler görülebilir. Aynı zamanda geleneksel usulde zeytinyağı sabun yapım tekniği de açıklamalı olarak sergilenmekte.


  • Slide title

    Write your caption here
    Button
  • Slide title

    Write your caption here
    Button

Altınoluk - Şahindere Kanyonu

 

Altınoluk bölgesinin hayat damarıdır. Kazdağları'ndan cektiği temiz bol oksijen içeren havayı ovaya dağıtan, denizden aldığı iyotlu havayı da dağa cıkartarak adeta bir baca görevini üstlenen bölgeyi oksijen çadırına çeviren Altınoluk'da ki doğa harikası bir kanyondur.


Altınoluk Şahin Deresi Kanyonu İsviçre Alpleri’ nin ardından, dünyanın en en çok oksijen üreten ikinci bölgesi olan Altınoluk’daki kanyon, yıllardır macera tutkunlarının, yürüyüş yapmak, fotoğraf çekmek ya da serinlemek için kanyonu tercih eden doğa severlerin gözde mekanlarından biri konumundadır.


Altınoluk Şahin Deresi Kanyonu Altınoluk'un oksijen evidir aynı zamanda. Millî Park sınırları içerisinde ve koruma altındadır. İzinsiz giriş yapılamaz. 27 kilometre uzunluğundaki kanyonu dibinden boydan boya kat etmek mümkün değildir. Kanyon doğu ve batısında ortalama 600 metre yükseklikteki bir güzergâhtan gezilebilmektedir. Kanyonun açıklığı yaklaşık 700 metre bulunmaktadır.



Antandros Antik Kenti

 

Antandros Antik Kenti, Edremit İlçesi Altınoluk Beldesi’nin 4 kilometre doğusunda, İda Dağı (Kazdağı) eteklerinde, Pelasglar tarafından kurulmuştur. Adramytteion (Burhaniye-Ören) – Assos (Behramkale) yolu üzerinde askeri bakımdan stratejik bir konuma sahip olan kentin, MÖ 10'uncu yüzyılda kurulduğu düşünülmekle birlikte, çok yakınında bulunan Assos’un MÖ 2.bin yıllarına kadar inen tarihinden Antandros’ un da bu tarihlerde iskan görmüş olması mümkün görülmektedir.



Antik yazar Strabon, Leleg kavminin Bababurnu’ndan (Lekton) İda Dağı'na kadar olan bölgede yerleştiklerini belirtmektedir. Önce Thrakialı Mysialılar’ın yerleştiği bilinen bölge, MÖ 7'nci yüzyılda Limni üzerinden gelen Aioller tarafından iskan edilmiştir. Pelasgların da bu tarihlerde Antandros’a yerleştikleri antik kaynaklardan anlaşılmaktadır. Antandros’un bir Pelasg kenti olduğunu, tarihteki Batı Anadolu İsyanı’ndan (M.Ö. 499-494) sonra Pers Kralı Dareios’un komutanı Otoneis’in Antandros’u zapt ettiğini ve Kserkeses ordusunun Yunan seferine giderken kentin yanından geçtiğini Heredot’ tan öğrenmekteyiz.


  • Slide title

    Write your caption here
    Button
  • Slide title

    Write your caption here
    Button

Güre Köyü - Pınarbaşı Şelalesi

 

Pınarbaşı Akçay’da gezilmesi gereken yerlerin başında gelir. Akçay Pınarbaşı’nda sevdiklerinizle harika manzara eşliğinde piknik keyfi yapabilirsiniz.


Akçay, Balıkesir Edremit’in en gözde yerlerinden biridir. Her yıl çok sayıda yerli ve yabancı turisti ağırlayan bölgede mükemmel bir tatil yapabilirsiniz. Özellikle doğa ile iç içe bir tatil planlıyorsanız, buz gibi kaynak sularının yanında piknik yapmak istiyorsanız ve çeşitli doğa yürüyüşleri ile keşif yapmak istiyorsanız bu bölgede güzel bir tatil planlayabilirsiniz. Akçay’ın doğal güzelliklerinin yanında çok sayıda tarihi yerleri de bulunur. Çeşitli müzeler, kiliseler ve tarihi evleri ile mitolojik çağların kalıntılarını görebilirsiniz. Akçay’a 6 km mesafede bulunan Pınarbaşı ise mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.

Güre-Kazdağı Müzesi

 

Kasım 2015’te Uğur ve Murat Bostancıoğlu kardeşler tarafından merhum babaları Ali Bostancıoğlu’nun anısına ithafen kurulmuştur. Galeri Kazdağı Bölgesi ziyaretçilerine görsel objeler, efemera, eşya, resim ve maketleri sergileyerek misafirleri bilgilendirmeyi, eğlendirmeyi ve geliştirmeyi amaçlar.


300 metrekare kapalı alanı, 2 farklı salon ve hediyelik eşya dükkanı, kafeteryası, 50 kişilik konferans salonundan oluşan Galeride, 8 dakikalık Kazdağları ve bölge tanıtım filmi, İda Dağı Mitosları, Troya ve Antandros, Kuzey Ege Antik Kentleri, Antik dönemlere ait sikkeler, vazolar ve terrakotalar, Fatih’in İstanbul’un fethi sırasında Toroslardan getirdiği Tahtacı Türkmenleri, Yörükler ve Muhacırlar, Kazdağı Milli Parkı, Kazdağı Endemik Bitkileri ve Faunası, Hasanboğuldu, Sutüven Şelalesi ve Sarıkız Efsanesi, Bölgedeki eski zeytinyağı fabrikaları ve zeytincilik, eski Edremit ve Körfez fotoğrafları ve belgeleri, Mustafa Kemal Atatürk’ün Edremit ziyaretleri ve Atatürk’ün balmumu heykeli, Milli Mücadelede Edremit Körfezi ve Kuva-yi Milliye Hareketi, Yolu Kazdağı’ndan geçmiş, iz bırakan değerler köşesinde çocukluğu Edremit ve Kazdağında geçmiş olan ”Benim meskenin dağlardır dağlar” diyen Sabahattin Ali köşesi ve balmumu heykeli, Kazdağları aşığı Tuncel Kurtiz’in Balmumu Heykeli ve eserleri, Çanakkale Destanı Kahramanı Havranlı Koca Seyit Balmumu Heykeli, Edremitli Şair Mustafa Seyit Sutüven, Son günlerini Kazdağlarında geçiren Ali Ekber Çiçek köşesi ve balmumu heykeli, Edremitli Klarnet Virtüözü Şükrü Tunar; fotoğraflar, dökümanlar, efemeralar, antik objeler, heykeller, maketler, görsel videolar ve balmumu heykeller eşliğinde işlenmekte ve sergilenmektedir.


  • Slide title

    Write your caption here
    Button
  • Slide title

    Write your caption here
    Button

Güre-Etnografya Müzesi

 

Güre ilçe sınırları içerisindeki Tahtakuşlar Köyü’nde yer alan galeride, Orta Asya’dan Türkiye’ye göç eden Türk boylarının özgün kültür varlıkları, (giyim, ev eşyaları, savaş aletleri, halıları, çadırları…) ile her türlü sanatsal ürünleri(yazmalar, kolyeler, nazarlıklar,) yer almaktadır. Galeri içerisindeki deri sırtlı deniz kaplumbağası, dünyada sergilenenler arasında en büyüğü olma özelliğine sahiptir. Galeriyi ziyaret eden turistler için deniz kaplumbağasını yıl boyunca görmek mümkündür.


Hasan Boğuldu (Sütüven Şelalesi)


Kaz Dağları Milli Parkı’nın içerisinde Pınar Başı, Hasan Boğuldu kır gazinosu ve piknik alanları ve suyun 17 metreden yere kavuştuğu Sutüven Şelalesi bulunuyor. Mehmetalanı Köyü’nde de piknik yapıp doğanın keyfini çıkarabileceğiniz alanlar mevcut. Piknik yapmak isteyenler için bank ve kamelya gibi hizmetler var.

  • Slide title

    Write your caption here
    Button
  • Slide title

    Write your caption here
    Button

Ayvalık

 

Şeytanın ayak izi bıraktığı ve gün batımının muhteşem güzelliğini en iyi şekilde izleyebileceğiniz Ayvalık ülkemizin kuzey ege kıyılarında bulunan kültür beşiği bir sahil kasabasıdır.

Edremit körfezinin güney kıyısında yer alan ve eşsiz güzellikteki adalarıyla göz kamaştıran Ayvalık, yerli yabancı turistler yanında ünlü isimlerin en çok tercih ettiği yerlerden biri.

Ayvalık, Osmanlı Devleti zamanında önemli ticaret merkezleri arasındaydı. Pek çok Avrupa devletinin dış elçiliklerinin bulunduğu Ayvalık'ta daha çok Yunan halk mevcuttu. Ancak Cumhuriyet dönemindeki mübadele ile Balkanlardan gelen Türklerin yerleştiği yerlerden biridir. 



ESKİ AYVALIK EVLERİ

Eski Ayvalık evleri neo-klasik döneme ait binaların güzel örnekleri arasındadır. Özellikle ağaç ve taş işçiliği dikkatleri çekmektedir.



Ayvalık - Rahmi Koç Taksiyakis Kilisesi

 

Viran durumdaki Taksiyarhis Kilisesi’nin restorasyon sonrasında 3 Haziran 2014 tarihinde, ‘Ayvalık Rahmi M. Koç Müzesi’ olarak ziyarete açılmıştır. Koleksiyon, Rahmi M. Koç Müzesi İstanbul ve Ankara müzelerinin bir benzeri şeklinde oluşturulmuştur. Sergilemede teneke oyuncaklardan buharlı modellere, bebek arabalarından zaman ölçüm aletlerine olmak üzere geniş bir yelpazeye yer verilmiştir.



  • Slide title

    Write your caption here
    Button
  • Slide title

    Write your caption here
    Button

Cunda Adası (Alibey Adası)

 

Anakaraya bir yol ile bağlanan bu adaya sık aralıklarla düzenlenen dolmuş ve minibüs seferleri vardır. Bu adada pek çok kilise ve manastır bulunmaktadır. Ada ayrıca balığı ile de ünlüdür.


Taş Kahve Neo-Klasik mimari yapısı, Sarımsak Taşından duvarları, geniş camlı pencereleri ile Cunda Adasının merkezinde büyük bir ihtişamla yükselir. Birçok insan için Taş Kahve Cunda, Cunda Taş Kahve demektir. "Cunda’ya gittim" dediğinizde mutlaka sorarlar “Taş Kahveye gittin mi?”. Cevabınız “Evet” ise başka bir soru gelir; “Kahve içtin mi?” Taş Kahve adeta Cunda’nın simgesidir. 

Kapısından içeri girip yüksek tavanlı Taş Kahvenin kokusunu içinize çektiğinizde, kendine has kokusu adeta sizi sarar. En az 150 yıldır zamanın ve doğanın acımasızlığına inat ayakta kalmayı başarmıştır


Sarımsaklı Plajı

 

Kasabanın 8 km. güneyindeki Sarımsaklı plajı 7 kilometre uzunluğundadır ve 100 metre genişliğe kadar ulaşır. Plaj boyunca pek çok otel ve restoran bulunur.

  • Slide title

    Write your caption here
    Button
  • Slide title

    Write your caption here
    Button

Küçükkuyu - Mıhlı Şelalesi

 

Küçükkuyu’ya hayat veren Mıhlı Çayı cömertçe sergilediği doğal güzellikleriyle mutlaka görülmesi gereken yerlerdendir. Bölgeye giden yolun 5 km sonrasında karşınıza çıkan Başdeğirmen mıntıkası ünlü bir mesire yeridir.


Mıhlı Çayı’nın bereketi toprağa öyle yaramış ki, ağaçlardan gökyüzü görünmüyor. Burada Rumlardan kalma bir değirmen var. Su yolları ve taşları aynen muhafaza edilen değirmen restore edilmiş. Roma döneminden kalma kemerli bir köprü de bu değirmene eşlik ediyor. Değirmenin bir kaç km sonrasında yüzülebilecek ölçülerde harika bir gölet ve bu gölete akan harika şelale bulunmaktadır.

Küçükkuyu - Adatepe / Zeus Altarı

 

Küçükkuyu‘ya 3,5 km uzaklıkta olan, Adatepe Köyü, yüksek duvarlardan oluşan taş evleri ve serin gölgeli sokaklarıyla Kazdağları‘nın eteklerinde, geçmişten kalma bir fotoğraf gibidir. İda Dağı ‘nın batı yamaçlarında, uzun süre gözlerinizin önünden gitmeyecek görüntüler sunan Adatepe, Edremit Körfezi‘nin kuzey ucunda, deniz seviyesinden 280 m yükseklikte ve tatil merkezlerine oldukça yakın bir bölgededir. Eski bir Rum köyü olan Adatepe, Sit alanı olduğu için, yıllar önceki görüntüsünü bugün de korumaktadır.


İşgal yıllarında çok sayıda Rum ailenin gelip yerleşmesiyle Adatepe, Rum ve Türk kültürünün beraber yaşadığı ve kaynaştığı en eski köylerimizden biridir. Kültür Bakanlığı tarafından koruma altına alınan köy, orijinal taş yapısıyla yerli ve yabancıların dikkatini çeken taş evler, gerçekten görülmeye değerdir. İki yaşlı çınarın hükmettiği köy meydanı ile ayrıca kahvehaneleri, tarihi evleri ile modern bir köy havasında olan Adatepe ’nin görülmeye değer yerleridir. Adatepe‘nin dikkat çeken özelliklerinden birisi de, sağlık için yararlı olan zeytin sütünün üretim merkezi olmasıdır.

  • Slide title

    Write your caption here
    Button
  • Slide title

    Write your caption here
    Button

Akçay

 

Akçay, Edremit ilçe merkezine 8 km uzaklıkta ve Edremit Körfezi’nin avuç içi gibi tam içinde bulunmaktadır. 1880 yılında Akçay, Edremit’in bir iskelesi olarak kabul edilir. 1800’lü yıllarda Akçay Rumlardan kalma birkaç rum evi, kahvehane ve balıkçı kulübelerinden ibaretti. Daha sonraki yıllarda Akçay İskelesi ve diğer resmi binalar yapılmıştır.


Akçay ismi Kazdağları’ndan gelen Kızılkeçili Çayı’nın Kızılkeçili Köyü’nü geçtikten sonra aldığı isimdir. Akçay Deresi denize döküldüğü yere adını vermiştir. Bugün Akçay, Kuzey Ege’nin en önemli tatil yörelerinden birisidir.


Akçay; temiz havası, denizi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra şehir su şebekesine ve kapalı şişe suyuna ihtiyaç duymayan yurdumuzun tek tatil beldesidir. 20–30 m derinlikten artezyen kuyuları ile içme suyu karşılanırken 60–80 m derinliklerden elde edilen sıcak sular modern tesislerde hastalıklara şifa dağıtmaktadır. Denizinden fışkıran artezyen suları (tatlı su)beldenin en önemli özelliklerinden biridir.


Akçay’da denizin, kumun ve güneşin tadını çıkarırken aynı zamanda çevresini keşfetmek için farklı alternatifler mevcuttur. Günü birlik yat turları ve Kazdağı Jeep Safarileri ile dağ ve deniz turizmini bir arada sunabilen nadir beldelerden birisidir.


Akçay’dan karşı kıyıları seyrederken insan yüzerek birkaç saatte varabileceği duygusuna kapıldığı komşusu Midilli Adası bulunmaktadır. Türk-Yunan dostluğunun pekişmesi ve ortak kültürün paylaşılması adına Akçay Deniz Hudut Kapısı 2005 yılında hizmete girmiştir. Bu gelişme ekonomik ve kültürel açıdan Akçay’ın gelişimine olumlu yönde katkılar sağlamaktadır.


Denize açılan panoramayı seyreden çay bahçeleri, restaurantlar (balık ve deniz ürünleri, kebap, pide, zeytinyağlı ev yemekleri), kafe, bar ve diskolar Akçay’ın en renkli yüzünü oluşturmaktadırlar.

Turizm açısından büyük önem taşıyan Akçay’da deniz turizmini destekleyen bir çok otel, motel, pansiyon, tatil köyü, kamplar ve eğlence mekanları bulunmaktadır. Yaz mevsimi boyunca akşamları Akçay’ın kalbi kordonda atar. Kordon boyunca el yapımı ürünlerin satıldığı sergileri görebilirsiniz.


Akçay’ın merkezindeki Cumhuriyet Meydan’ın da Kazdağları’nın Sarıkız Efsanesini betimleyen Sarıkız Heykelin önünde ki havuz, İtalya’da ki Aşk Çeşmesini andırıyor.


Ayvalık - Kırmızı Mercan Dalış

 

Dünyada bir eşi İtalya'nın Portofino kentinde bulunan Ayvalık'ın kırmızı mercanları, yerli turistlerden büyük ilgi görürken, yabancı dalıcılar tarafından keşfedilmeyi bekliyor.


Balıkesir'in en batı ucunda yer alan Ayvalık, bir tarım alanı olarak adlandırılmasına rağmen tam bir turizm merkezi konumunda. Ayvalık'ın liman bölgesindeki dalış okulları, 9 ay boyunca her gün dalış yapabilme imkanı sağlıyor.


Ayvalık'taki dalış noktalarının en büyük özelliği ise dünyada sadece iki bölgede yaşayan kırmızı mercanlar. Neredeyse 150 yaşında olan mercanları, Ayvalıkta, dönemin süngercileri buluyor. Deli Mehmet, Kerbela gibi bölgelerin isimleri de süngercilerden geliyor. Marmara Denizi'ni zaman zaman turkuaz renge bürüyen planktonlar, Ayvalık'taki kırmızı mercanlara can veriyor.



Bölgede kırmızı mercanların yanı sıra süngerler, deniz yıldızları, gümüş sürüleri ve kara baş balığı gibi canlı türleri görülüyor.


  • Slide title

    Write your caption here
    Button
  • Slide title

    Write your caption here
    Button

Ayvalık - Şeytan Sofrası

 

Şeytan Sofrası, Ayvalık ilçe merkezinin 8 km güneyinde bulunan hakim büyük kayalık tepelerin üzerindedir. Mevkiden tüm Ayvalık Adaları ve Midilli Adası’nın manzarası gözükmektedir. Üzerinde Şeytan’ın ayak izi bulunduğuna inanılan, halkın madeni para atarak dilek dilediği eski bir lav birikintisidir. Sönmüş bir volkandan arda kalan lav birikintileriyle oluşmuş tepe, yuvarlak sofra biçimini andırır. Demir kafes içine alınan ayak izine benzeyen şekil turistlerin özellikle uğradığı yerlerden biridir.


Ayrıca gün batımını seyretmek içinde gidilir. Özel olarak işletilmekte, tepede bir lokanta bulunmaktadır. Gün batımını seyretmek için Şeytan Sofrasına gitmek isteyenler Cumhuriyet alanından dolmuşlarla veya Çamlıktan sonra Sarımsaklı yoluna devam edildiğinde bir kilometre sonra sağa işaret levhasını görüp döndüklerinde dar asfalt yolu takip edilerek ulaşabilirler.


Tavşan Kulakları Tepesi: Şeytan Sofrası’ nın yanı başındaki tepe. Tepeye çıkıldığında, tavşan kulağı biçiminde, 3 insan boyu yüksekliğinde iki kaya ile karşılaşırsınız. Dipleri toprakta değil, yatay plakamsı bir kayanın üzerinde durmaktadır.

Share by: